incelemeler

listen to the pronunciation of incelemeler
Турецкий язык - Английский Язык
studies
reviews
inceleme
{i} investigation

The firm is under investigation. - Firma inceleme altında.

inceleme
{i} examining

We have to appoint new members of the examining board. - İnceleme kurulunun yeni üyelerini atamalıyız.

Test examining is a very restrictive practice. - Test incelemesi çok kısıtlayıcı bir uygulamadır.

inceleme
examination

The teacher is busy looking over the examination papers. - Öğretmen sınav kağıtlarını incelemekle meşgul.

Dan performed a microscopic examination of the hair. - Dan saçın mikroskobik incelemesini yaptı.

inceleme
{s} observing
inceleme
{i} research
incele
(Bilgisayar) analyze
inceleme
analysing
inceleme
prospecting
inceleme
investigating
inceleme
enquiry
inceleme
screening
inceleme
review

This is my latest review. - Bu benim en son incelemem.

Please forward the document to the administrative office for review. - Lütfen incelemesi için belgeyi idari ofise gönderin.

inceleme
inspecting
inceleme
investigate

You have to investigate that problem. - O sorunu incelemek zorundasın.

inceleme
exploration
inceleme
reconnoitre
inceleme
examen
inceleme
reconnoiter
inceleme
(Ticaret) decomposition
inceleme
probe
inceleme
(Bilgisayar) probing
inceleme
reviewing
inceleme
examinatorial
incele
{f} inspected

Sami inspected Layla's car. - Sami, Leyla'nın arabasını inceledi.

Tom inspected the equipment carefully. - Tom cihazı dikkatlice inceledi.

incele
{f} examining

Clyde Tombaugh photographed 65% of the sky and spent thousands of hours examining photographs of the night sky. - Clyde Tombaugh gökyüzünün% 65'ini fotoğrafladı ve gece gökyüzünün fotoğraflarını inceleyerek binlerce saat harcadı.

We have to appoint new members of the examining board. - İnceleme kurulunun yeni üyelerini atamalıyız.

incele
check over
incele
examine

We examined the following magazines to collect the data. - Bilgi toplamak için aşağıdaki dergileri inceledik.

The customs officials examined the boxes. - Gümrük memurları kutuları inceledi.

incele
look over
incele
look through

Please look through these papers at your leisure. - Lütfen boş vaktinde bu evrakları incele.

incele
{f} inspecting
incele
investigate

She investigated the company's output record carefully. - Şirketin çıktı kayıtlarını dikkatlice inceledi.

You have to investigate that problem. - O sorunu incelemek zorundasın.

incele
{f} analysing
incele
pore over
inceleme
study

Tom devoted his life to the study of this phenomenon. - Tom yaşamını bu olguyu incelemeye adamış.

Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them. - Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.

inceleme
shakedown
inceleme
survey
inceleme
sifting
inceleme
observation
inceleme
breakdown
inceleme
{i} parse
inceleme
check
inceleme
scrutiny

The downside of fame is scrutiny. - Şöhretin olumsuz tarafı incelemedir.

incele
{f} survey

The young couple surveyed the room. - Genç çift odayı incelediler.

We surveyed the view from the top of the hill. - Tepenin zirvesinden manzarayı inceledik.

inceleme
reading
İnceleme
ınvestıgatıon
azizler hakkında incelemeler
hagiology
incele
study

In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely. - Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker.

He built an observatory to study the stars. - Yıldızları incelemek için bir gözlemevi yaptı.

incele
checkover
incele
parse
inceleme
anatomy
inceleme
inquisition
inceleme
checkover
inceleme
examination, investigation, observation, exploration, research, study, scrutiny
inceleme
checkup
inceleme
analysis
inceleme
(Hukuk) expertise
inceleme
perusal
inceleme
careful study, studying, research; scrutiny, examination, inspection; investigation
inceleme
dissection
inceleme
(a written) study, paper, the published results of an investigation
inceleme
surveying
inceleme
compendium
inceleme
treatise
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) tetkikât
inceleme
İncelemek işi, tetkik
inceleme
Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı tetkik
inceleme
Bir bilim veya sanat konusunu her yönüyle geniş biçimde açıklayan eser veya yazılı tetkik: "İlk çalışmaları daha çok deneme ve inceleme türünde olmuş, bunları edebî hatıraları izlemiştir."- A. Ş. Hisar
İnceleme
tetkik
incelemeler
Избранное