Yabani kuşları izliyorum.
- I am watching wild birds.
Yabani kuşları izlemek çok eğlenceli.
- Watching wild birds is great fun.
Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar.
- Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.
Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü.
- She dreamt about wild jaguars.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
- The budget appears to be inaccurate and unrealistic.
Oturma odasının duvar saati yanlış.
- The wall clock of the living room is inaccurate.
Bilgi çoğunlukla yanlıştır.
- The data is often inaccurate.
Örgüt, yaban hayatı korumasında başlıca rol oynar.
- The organization plays a principal role in wildlife conservation.
Kediler yaban hayatı için üst düzeyde tehdittir. Daha şimdiden otuz üç tane türün küresel çapta yok olmasından sorumludurlar ve her yıl milyarlarca yabani kuş ve memeliyi öldürmektedirler.
- Cats are the top threat to wildlife. They already are responsible for the global extinction of thirty three species and kill billions of wild birds and mammals each year.
Bütçe hatalı ve gerçek dışı görünüyor.
- The budget appears to be inaccurate and unrealistic.
Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- The consumer price index has been fluctuating wildly.
Kalbi çılgınca çarpıyordu.
- His heart was beating wildly.
Parti oldukça tenhaydı.
- The party was pretty wild.
The novice archer fired a wild shot and hit her opponent's target.
Well, I suppose you could say the weatherman was wide of the mark again then!.
... is inaccurate. ...