in vain

listen to the pronunciation of in vain
Английский Язык - Турецкий язык
boşuna

Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı. - Dick tried in vain to solve that problem.

Dick o problemi çözmek için boşuna çalıştı. - Dick tried to solve the problem, in vain.

boş yere

Ben onu bir daha sigara içmemesi için boş yere ikna etmeye çalıştım. - I tried in vain to persuade him not to smoke any more.

Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat boş yere. - He tried to make his wife happy, but in vain.

boşuna olarak
Beyhude, boşuna
abese
nafile

O sigarayı bırakmaya çalıştı ama nafile. - He tried to give up smoking but in vain.

Biz beş dakika kapıyı çaldık, ama nafile. - We knocked at the door for five minutes, but in vain.

boşa
all for nothing
boşu boşuna
Английский Язык - Английский Язык
Without success; ending in failure

On the mountains of truth you can never climb in vain.

In a disrespectful manner, especially when concerning religion

Thou shalt not take the name of the LORD thy God in vain.

frustrately
to no avail; "he looked for her in vain"; "the city fathers tried vainly to find a solution"
all for nothing
in vain

    Турецкое произношение

    în veyn

    Произношение

    /ən ˈvān/ /ɪn ˈveɪn/

    Видео

    ... And I knew if I cast my friends-- they're very vain. ...
Избранное