Aynı şekilde yapılmış olması gerekiyor.
- It needs to be done in the same way.
O beni benim onu sevdiğim aynı şekilde sevdi.
- She loved me in the same way that I loved her.
Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
- A lot of people feel the same way Tom does.
Tom tam olarak Mary gibi aynı şekilde hissediyor.
- Tom feels exactly the same way as Mary does.
I really wanted a clear photo of the president, but all the journalists were in the way.
... tiger or a deadline, your body experiences it the same way. ...
... interpreting it the same way? ...