Gerçek ortada bir yerde yatıyor.
- The truth lies somewhere in the middle.
Gerçek ortada yatıyor.
- The truth lies in the middle.
Yarı yolda pes etmeyin.
- Don't give up halfway.
Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
Hawaii'e giderken, bu kayık motorunun yarı yolda bozulmayacağını umalım.
- Let's hope this boat engine doesn't give up the ghost when we're halfway to Hawaii.
Yarı yolda pes etmeyin.
- Don't give up halfway.
Konuşmasının ortasında bayıldı.
- He fainted in the midst of his speech.
Amerika aşırı dozda bir ilaç salgınının ortasında.
- America is in the midst of a drug overdose epidemic.
Onlar birbirleriyle yarım yamalak buluşurlar.
- They met each other halfway.
Hiçbir şeyi yarım yamalak yapma.
- Don't do anything halfway.
... you're talking about. My view is that we ought to provide tax relief to people in the middle ...
... for middle-class Americans offer every American access to an automatic ...