İleride polis olmak istiyor.
- He wants to be a policeman in the future.
İleride bir TV sunucusu olmak istiyorum.
- I want to become a TV announcer in the future.
Gelecekte bir pilot olmak istiyorum.
- I would like to be a pilot in the future.
Kimse gelecekte ne olacağını söyleyemez.
- No one can tell what'll happen in the future.
Lütfen bu mesajı seminer bilgisiyle birlikte şirketinizdeki uygun yöneticilere gönderin.
- Please forward this message along with the seminar information to the appropriate managers in your firm.
Lütfen postamı bu adrese gönderin.
- Please forward my mail to this address.
Jessie küçük eşeği ileriye doğru sürdü.
- Jessie urged the little donkey forward.
Bir adım ileriye ilerle.
- Move forward one step.
Eğer en iyi ayağınızı öne koyarsanız, başarılı olursunuz.
- If you put your best foot forward, you will succeed.
O, öne doğru bir adım attı.
- He took a step forward.
Forvet oyuncusu gol attı.
- The forward kicked a goal.
Bu, ileriye yönelik büyük bir adımdır.
- This is a big step forward.
Gelecekte ne olabileceğini söyleyemeyiz.
- We cannot tell what may happen in future.
Gelecekte ben tırnak işaretli cümlelerden kaçınmayı tercih ediyorum. Bu cümleler için ve benim için daha iyi olacak.
- In future I'd prefer to avoid sentences with quotation marks. That'll be better for the sentences and for me.
... to our future. OBAMA: Candy, it's not going to – ...
... foundation for the success of future generations, ...