Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
- There is usually a cool breeze here in the evening.
Akşamleyin seni arayacağım.
- I'll call you in the evening.
Geceleri oğlum için kitap okurum.
- In the evening, I read my son a book.
Akşam, onda yatmaya giderim.
- In the evening, I go to bed at ten.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.