in the course of

listen to the pronunciation of in the course of
Английский Язык - Турецкий язык
boyunca

Geçen yıl boyunca, fiyatları ikiye katlandı. - In the course of the past year, prices have doubled.

Afganistan ve İran her ikisi de milli marşlarını 20.yüzyıl boyunca birkaç kez değiştirmişti. - Afghanistan and Iran both changed their national anthems several times in the course of the 20th century.

(Konuşma Dili) süresince
seyrinde
esnasında
sırasında

O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı. - He met many fascinating people in the course of his travels.

during
{e} boyunca

O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı. - He has been working during the whole day.

Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım. - I stayed at my uncle's during the summer.

during
süresince

Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler. - They went skiing during their date.

Ders süresince telefonu çaldı. - Her cellphone rang during class.

during
sırasında

Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim. - I'm just going to rest during the summer vacation.

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

during
{e} esnasında

Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. - Many peasants died during the drought.

Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
in course of
sırasında
during
süresinde
during
müddetçe
in course of
devam etmekte
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
the course of
tabii
Английский Язык - Английский Язык
during
in the course of

    Турецкое произношение

    în dhi kôrs ıv

    Произношение

    /ən ᴛʜē ˈkôrs əv/ /ɪn ðiː ˈkɔːrs əv/

    Видео

    ... They save 46% of their data over the course of a month. ...
    ... and the things they'd like to do. In the course of that, I think the president's ...
Избранное