in that case

listen to the pronunciation of in that case
Английский Язык - Турецкий язык
o halde

O halde, ben sizin bugün gelmeniz gerektiğini düşünüyorum. - In that case, I think you should come in today.

(Konuşma Dili) o durumda
şu halde
(Konuşma Dili) öyle olursa
o zaman
demek oluyor ki
öyleyse
o takdirde

O takdirde, öyle olsun. - In that case, so be it.

in case
takdirde: In case it's necessary, I can work late. Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
eğer diye
then
o zaman

O zaman onu görmediğine inanmıyorum. - I cannot believe you did not see him then.

Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı. - I apologized, but even then she wouldn't speak to me.

in case
ihtimaline karşı

Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur. - You had better be ready in case he comes.

Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al. - Take your coat in case it rains.

in case
(Fiili Deyim ) -dığı takdirde
in case
takdirde

Yangın olduğu takdirde bu butona bas! - Push this button in case of fire!

Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız. - You'll have to take his place in case he can't come.

in case
ise
in case
diye

Yağmur yağmaya başlar diye yanına bir şemsiye al. - Take an umbrella with you in case it begins to rain.

Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur. - Always keep a bucket of water handy, in case of fire.

in case
şayet
in case
-sı halinde
in case
-sı durumunda
in case
durumunda

Yangın durumunda bu camı kır. - Break this glass in case of fire.

Yangın durumunda, çanı çal. - In case of fire, ring the bell.

in this case
bu vakada
in this case
bu takdirde
in this case
demek ki
then
(ondan) sonra
then
o durumda
in this case
bu durumda

Kural bu durumda geçerlidir. - The rule holds good in this case.

Bu durumda, 100 € lütfen. - In this case, 100 euro please.

then
daha sonra

Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı. - The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.

İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

then
o süre içinde
then
madem öyle
then
o zamanki
then
o zamanlar

O zamanlar erkekler şapka takardı. - Men wore hats back then.

O zamanlar yemek yemek için eve giderdim. - I used to go home to eat back then.

then
sonra

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

then
öyleyse

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

Öyleyse onu görmediğine inanamam. - I cannot believe you did not see him then.

in case
takdirde: - İ can work late in case it's necessary.Gerektiği takdirde geç vakte kadar çalışabilirim
in case
olur diye, ...-ir diye
in case
dolayısıyla
in case
vuku halinde
then
(zarf) o zaman, ondan sonra, o halde, öyleyse, zira, demek
then
derhal
then
o zaman vaki olan
then
ondan sonra
then
o halde

Oraya gitmek istemiyorsanız, o halde biz de oraya gitmeyiz. - If you don't want to go there, then we won't go there.

Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin. - If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me.

then
(sıfat) o zamanki, o zamanlarki
then
demek

Ancak o zaman onun ne demek istediğini anladım. - Only then did I realize what he meant.

Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir. - If you didn't know me that way then you simply didn't know me.

Английский Язык - Английский Язык
by this chance, in that situation, if so
then
in case
In the event; should there be a need

In case of emergency, break glass.

in case
by chance that, if
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case"
in case
if there happens to be need; "in case of trouble call 911"; "I have money, just in case
in this case
in this situation, if so, if we consider this situation
in that case

    Турецкое произношение

    în dhıt keys

    Произношение

    /ən ᴛʜət ˈkās/ /ɪn ðət ˈkeɪs/

    Видео

    ... health care system in case you haven't heard ...
    ... celebrity, and Bollywood in the case of India-- or in the ...
Избранное