in spite of

listen to the pronunciation of in spite of
Английский Язык - Турецкий язык
rağmen

Ben onun hatalarına rağmen, ona hayranım. - I admire him, in spite of his faults.

Çok sayıda hatasına rağmen ondan hoşlanmamak elimde değil. - I cannot help liking him in spite of his many faults.

-e karşın
-makla beraber
olduğu halde
e rağmen
-e rağmen, -e karşın: " He's carrying on in spite of the difficulties. - Zorluklara rağmen devam ediyor."
e karşı
-e rağmen
-e rağmen, -e karşın: He's carrying on in spite of the difficulties. Zorluklara rağmen devam ediyor
mukabil
karşın

Ekonomik durgunluğa karşın, ticari ürün fiyatları hala yüksek. - In spite of the depression, the prices of commodities are still high.

after
{s} sonraki

Nagoya'dan sonraki durak nedir? - What's the stop after Nagoya?

Tom ve Mary üniversiteden mezun olduktan sonraki hafta evlendiler. - Tom and Mary got married the week after they graduated from college.

after
arkasından

Köpek sahibinin arkasından gitti. - The dog tagged along after his master.

Biz onun arkasından odaya girdik. - We entered the room after him.

after
conj. dikten sonra
after
yüzünden

O, kötü bir soğuk algınlığı yüzünden yatakta olan kızkardeşine baktı. - She looked after her sister, who was in bed with a bad cold.

O açlık ve yorgunluk yüzünden bayıldı, ancak bir süre sonra kendine geldi. - He fainted with hunger and fatigue, but came to after a while.

after
tarihinden sonra
after
in ardından
after
sonrası

Ann genellikle okul sonrası tenis oynuyor. - Ann often plays tennis after school.

Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı. - Tom couldn't get to sleep till after three last night.

after
(Askeri) gemicilikte kıça yakın
after
-e rağmen
after
(Bilgisayar) yandaki süre sonunda
after
sonraları

Ben öğleden sonraları sık sık verandanın üstüne oturup okurum. - I often sit on the porch and read in the afternoon.

Çarşamba öğleden sonraları dersimiz yok. - We don't have class on Wednesday afternoons.

after
den sonra
after
hakkında

Biz okuldan sonra her zaman birçok şey hakkında konuştuk. - We always talked about a lot of things after school.

Okuldan sonra onun hakkında konuşalım. - Let's talk about it after school.

after
-ın ardından/arkasından/peşinden
after
{e} için, yüzünden; -den dolayı
after
{e} göre

Hava tahminine göre bu öğleden sonra yağmurlu olacaktı ama öyle olmadı. - The weather forecast said that it would rain this afternoon, but it didn't.

Ben bu öğleden sonra Mary'yi göreceğim. - I'm going to see Mary this afternoon.

after
{s} sonra gelen

Fırtınadan sonra gelen sakinlik. - The calm that comes after the storm.

after
(bağlaç) dikten sonra
after
(sıfat) sonraki, izleyen, sonra gelen
after
(zarf) sonra, daha sonra, ardından, arkasından
Английский Язык - Английский Язык
Despite, irrespective of, notwithstanding

No evening I had passed at Bly had the portentous quality of this one; in spite of which—and in spite also of the deeper depths of consternation that had opened beneath my feet—there was literally, in the ebbing actual, an extraordinarily sweet sadness.

despite
at heart

He seems to be very angry all the time but at heart is is a very gentle person.

despite, notwithstanding
after
in spite of

    Турецкое произношение

    în spayt ıv

    Произношение

    /ən ˈspīt əv/ /ɪn ˈspaɪt əv/

    Этимология

    () From Middle English

    Видео

    ... spite of the fact that the question came into the light, ...
    ... production of oil and gas in the U.S. is up. But not due to his policies. In spite of his ...
Избранное