Görünürde hiçbir umut yoktu.
- There was no hope in sight.
Görünürde hâlâ bir son yok.
- There's still no end in sight.
İnsanoğlu çoğunlukla kendi hatalarına ve başarısızlıklarına karşı iç görüden yoksundur.
- Human beings often lack insight into their own faults and failings.
Anlama için teşekkürler.
- Thanks for the insight.
Ben anlayışlarını takdir ediyorum.
- I appreciate your insights.
Teosofi Tanrı ve ruhun doğasında mistik anlayışa dayalı bir inanç sistemidir.
- Theosophy is a system of belief based on mystical insight into the nature of God and the soul.
When we rounded the corner, Peter was in sight at the other end of the road.
We were in sight of land.
If it do evil in my sight, that it obey not my voice, then I will repent of the good, wherewith I said I would benefit them.