O, kardan dolayı geç kaldı.
- He was late because of the snow.
Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
- I called a cab, because it was raining.
Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
- I dislike Chris because he is very rude and insensitive.
Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar.
- Students don't read many books because of TV and comics.
Yağmur yüzünden gelemedim.
- I couldn't come because of the rain.
I am always doing that which I can not do, in order that I may learn how to do it.