Onun gelme ihtimaline karşı hazır olsan iyi olur.
- You had better be ready in case he comes.
Yağmur yağma ihtimaline karşı ceketini al.
- Take your coat in case it rains.
Gelemediği takdirde, onun yerini almak zorunda kalacaksınız.
- You'll have to take his place in case he can't come.
Yangın olduğu takdirde bu butona bas!
- Push this button in case of fire!
Yangın olursa diye el altında her zaman bir kova su bulundur.
- Always keep a bucket of water handy, in case of fire.
Birisi içeri girmeye çalışır diye kapıyı kilitledim.
- I locked the door, in case someone tried to get in.
Yangın durumunda bu camı kır.
- Break this glass in case of fire.
Bir deprem durumunda, gazı kapatın.
- In case of an earthquake, turn off the gas.
In case of emergency, break glass.
... that doesn't help folks who don't have for one case that's why tomorrow I will ...