Ben sizin hakkınızda o şekilde düşünmüyorum.
- I don't think about you in that way.
Bu şekilde, çok fazla zamanı boşa harcarız.
- In this way, we waste a lot of time.
Üniversitedeki öğrencilerin bu şekilde kültürel ufuklarını genişletme olanağı var.
- In this way, the students of the University have the opportunity to expand their cultural horizons.
Böylece büyük bir piyanist oldu.
- He became a great pianist in this way.
... way that we can maybe control. ...
... Or is there some other way that we can do that? ...