Bu kiraz koyu kırmızı.
- This cherry is dark red.
Önceden evimin arkasında büyük bir kiraz ağacı vardı.
- There used to be a big cherry tree at the back of my house.
Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
- I saw a young man lying on the bench under the cherry tree in the park.
Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.
- The cherry trees are in full blossom.
Kiraz çiçeklerinin en iyi zamanı.
- The cherry blossoms are at their best.
A few years earlier, I’d restored my ’65 Mustang convertible to cherry condition—fire engine red, with matching tuck-and-roll—and I wasn’t surprised that it drew attention.