Akşamleyin köpeğimle bir yürüyüş yaparım.
- I take a walk with my dog in the evening.
Akşamleyin evde ailemle yemek yedim.
- In the evening, I have dinner at home with my family.
Geceleri oğlum için kitap okurum.
- In the evening, I read my son a book.
Büyükannem akşam yürüyüşe gidiyor.
- My grandmother goes for a walk in the evening.
Burada akşamleyin genellikle serin bir esinti vardır.
- There is usually a cool breeze here in the evening.
... evening whatever it is. ...
... rolling out this evening. ...