Bu küresel şirket genel olarak kabul görmüş muhasebe ilkelerini izliyor.
- This global company follows generally accepted accounting principles.
Sigara içmenin zararlı olduğu iddiası kabul edildi.
- The argument that smoking is injurious has become accepted.
Bu konuyla ilgili rican kabul edildi.
- Your request of this matter has been accepted.
O kadar fakir doğdu ki hiç okul eğitimi almadı.
- He was born so poor that he received hardly any school education.
Hiç kimse adaylığı kazanmak için yeterli oy almadı.
- No one received enough votes to win the nomination.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin.
- In brief, you should have accepted the responsibility.
Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.
- They accepted her as the city's best doctor.
Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.
- The architect boasted that he had received a prestigious award.
Üç gün önce bir mektup almıştım.
- I had received the letter three days before.