Biz bütün günü içeride geçirdik.
- We spent all day indoors.
Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
- Tom sometimes wears sunglasses indoors.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
- Catherine stayed indoors because it was raining.
Basketbol ve masa tenisi gibi top oyunları genellikle kapalı alanda oynanır.
- Ball games, such as basketball and ping-pong, are usually played indoors.
Tom kesinlikle kapalı yerlerde çok zaman harcıyor.
- Tom certainly spends a lot of time indoors.
... -( door opens ) - ...BUT... ...
... -( door closes ) - WHO'S THERE? ...