Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
Biz içeride kahvaltı ediyoruz.
- We are eating breakfast indoors.
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Yağmur yağdığı için Catherine içerde kaldı.
- Catherine stayed indoors because it was raining.
Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.
- Tom sometimes wears sunglasses indoors.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
- Nancy enjoys indoor games.
Eliptik bisikletler, kapalı alanda egzersiz yapmak için iyi bir seçenektir.
- Elliptical bicycles are a good option for exercising indoors.
... through the back door, over the objections of the IT department, without the knowledge ...
... be yeah telling you live right next door that we ...