O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
Önceki hayatınızda kim olabileceğinizi öğrenmek için aşağıdaki formu doldurunuz.
- Complete the following form to know who you could have been in a previous life.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
İslam öncesi Araplar göçebeydiler.
- The pre-Islamic Arabs were nomads.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
Hegel'le aynı şekilde, Panovsky'nin diyalektik kavramı tarihe önceden belirlenmiş bir rotayı izlettirir.
- In the same way as Hegel, Panovsky's notion of the dialectic makes history follow a predetermined course.
Ben önceki gün bir kamera kaybettim.
- I had lost a camera in the previous day.
Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
- The index rose 4% from the preceding month.