Buradaki oteller aşırı derecede temiz tutulur.
- The hotels here are kept unusually clean.
Bugün aşırı derecede sıcak.
- It's unusually warm today.
Olağandışı bir şekilde ılıman bir kıştı.
- It was an unusually mild winter.
O, olağandışı olarak tutkun olmayan bir kişi olarak tanımlandı.
- He was described as an unusually passionless person.