in an aroused state

listen to the pronunciation of in an aroused state
Английский Язык - Турецкий язык

Определение in an aroused state в Английский Язык Турецкий язык словарь

excited
{s} heyecanlı

Bir şey yiyemeyecek kadar çok heyecanlıyım. - I'm too excited to eat anything.

Linda teyzesi Nancy'nin onu ziyaret etmek için geldiğini öğrendiği için aşırı heyecanlıydı. - Linda was wildly excited to learn that her aunt Nancy was coming to visit her.

excited
{s} telaşlı
excited
{f} heyecanlandır

Onun tur vuruşu kalabalığı heyecanlandırdı. - His home run excited the crowd.

Lütfen Tom'u heyecanlandırma. - Please don't get Tom excited.

excited
{s} coşkulu

Stadyumda bir sürü coşkulu taraftar vardı. - There were a lot of excited fans in the stadium.

excited
(Tıp) Tahrik edilmiş, uyartılmış
excited
{s} hararetli
excited
{f} uyar
excited
{s} uyarılmış
excited
{f} heyecanlandır: adj.heyecanlı
excited
uyarık
excited
{s} heyecanlanmış

Sen çok heyecanlanmış olmalısın. - You must be very excited.

Tom bir şeyden heyecanlanmıştı. - Tom was excited about something.

excited
eksite
excited
{f} uyar: adj.uyarılmış
excited
(Fizik) ikaz edilmiş
excited
heyecanlandırılan
Английский Язык - Английский Язык
excited
in an aroused state

    Расстановка переносов

    in an a·roused state

    Турецкое произношение

    în ın ırauzd steyt

    Произношение

    /ən ən ərˈouzd ˈstāt/ /ɪn ən ɜrˈaʊzd ˈsteɪt/
Избранное