Diğer endişelerime ek olarak, bu olmak zorunda.
- In addition to my other worries, this has to happen.
İngilizceye ek olarak Fransızca eğitimi de alıyorum.
- I study French in addition to English.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
Mary ve John'un dışında odada kimse yoktu.
- There was no one in the room besides Mary and John.
Arkadaşlarının dışında kimse geliyor mu?
- Is anyone coming besides your friends?
Ek olarak beş dolar ödedim.
- I paid five dollars in addition.
Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
İngilizcenin yanı sıra iki dil bilmekte.
- He speaks two languages besides English.
Bunun yanı sıra, nasıl dans edilir bilmiyorum.
- Besides that, I don't know how to dance.
İngilizcenin yanı sıra Fransızca konuşabilir.
- In addition to English, he can speak French.
İngilizcenin yanı sıra, Almanca da konuşur.
- In addition to English, he speaks German.
Ayrıca on bin yen ödemek zorunda kaldık.
- We had to pay ten thousand yen in addition.
O yakışıklıdır. Ayrıca sporda iyidir.
- He is handsome. In addition, he is good at sport.
Düzenli testler almaya ek olarak, bizim uzun bir deneme teslim etmemiz gerekiyor.
- In addition to taking the regular tests, we have to hand in a long essay.
Ayrıca, bu gerçekten ilginç bir sorundur.
- Besides, it's a really interesting problem.
Her nadir şey pahalıdır, ayrıca ucuz bir at enderdir, bu nedenle ucuz at pahalıdır.
- Every rare thing is expensive, besides a cheap horse is rare, therefore a cheap horse is expensive.
Şimdi çok geç oldu. Üstelik, yağmur yağmaya başlıyor.
- It's too late now. Besides, it's starting to rain.
Sir Winston Churchill, büyük bir devlet adamı olmanın yanı sıra, büyük bir yazardı.
- Besides being a great statesman, Sir Winston Churchill was a great writer.
Matematik, fizik ve astronomiye ilaveten Newton'un aynı zamanda simya, mistisizm ve teolojiye bir ilgisi vardı.
- In addition to mathematics, physics and astronomy, Newton also had an interest in alchemy, mysticism and theology.
İlaveten 5 dolar ödemek zorunda kaldım.
- I had to pay 5 dollars in addition.
Beni kiralamasına ilave olarak, bana biraz öğüt verdi.
- In addition to hiring me, he gave me a piece of advice.
Hava soğuktu ve üstelik rüzgarlıydı.
- It was cold, and in addition, it was windy.
... I think in addition to the track jacket, all the Googlers ...
... PRESIDENT OBAMA: There has to be revenue in addition to cuts. Now, Governor Romney has ...