O yasal danışmanlık almaya karar verdi.
- She decided to take legal advice.
Avukat müvekkilinin yasal yollara başvurmasını tavsiye etti.
- The lawyer recommended his client to take legal action.
Hukuk terminolojisi uzman olmayanlar için genellikle anlaşılmazdır.
- Legal terminology is usually incomprehensible to non-specialists.
ABD'deki hukuk sistemi dünyanın en iyisidir.
- The legal system in the United States is the world's finest.
Oyunu yeni kurallarına göre oynadık.
- We played the game in accordance with the new rules.
Japonya anayasasına göre imparator, Japon devletinin ve Japon halkının birliğinin sembolüdür.
- In accordance with Japan's constitution, the emperor is a symbol of the Japanese state and the unity of the Japanese people.
Sanık hukuki bir terimdir.
- The accused is a legal term.
Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti.
- Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.