Onlar ağır silahlı mıydı?
- Were they heavily armed?
Teşvik paketi ağır biçimde eleştirildi.
- The stimulus package was heavily criticised.
Çok yağmur yağdı ve dolayısıyla beyzbol maçı iptal edildi.
- It rained heavily, and consequently the baseball game was called off.
Dün çok yağmur yağdı.
- It rained heavily yesterday.
Bill, babasının aşırı derecede sigara içmesinden nefret ediyor.
- Bill hates that his father smokes heavily.
Tom aşırı derecede nefes alıyordu.
- Tom was breathing heavily.
Bina yangında ağır şekilde hasar gördü.
- The building was heavily damaged by fire.
Ağır şekilde sakinleşmiştim.
- I was heavily sedated.
Şiddetle yağmur yağdığı için okula geç kaldık.
- We were late for school because it rained heavily.
Ne kadar şiddetle kar yağarsa yağsın gitmek zorundayım.
- No matter how heavily it snows, I have to leave.