Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor.
- The young woman under that tree looks sad.
Bazı vahşi kediler komşumun evinin altında yaşarlar.
- Some wild cats live under my neighbor's house.
Tom sigarayı bırakmasına yardımcı olmak için hipnoterapi uyguladı.
- Tom underwent hypnotherapy to help him give up smoking.
Anlamam için yardımcı ol.
- Help me to understand.
O üstlerine karşı yaltakçı ve astlarına karşı kibirlidir.
- He is obsequious to the higher ups and arrogant towards his underlings.
Sanırım astlarıma öğüt dağıtmak zorunda olduğum yaşa ulaştım.
- I guess I've reached the age where I have to dispense advice to my underlings.
Bir bakıma, Susie anneme benziyor.
- In a way, Susie seems like my mother.
Paris bir bakıma dünyanın merkezidir.
- Paris is the center of the world, in a way.
Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?
- Is the cat on the chair or under the chair?
Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor.
- The young woman under that tree looks sad.
Keşke biz onu ziyaret ettiğimizde kule inşaat halinde olmasaydı.
- I wish the tower hadn't been under construction when we visited it.
Yeni istasyon binası inşaat halinde ve yakında tamamlanacak.
- The new station building is under construction and will be completed soon.