Tom ve Mary ayrı ayrı geldi.
- Tom and Mary arrived separately.
Onların her biri ayrı ayrı ödedi.
- They each paid separately.
Koltuk minderi ayrı olarak satılır.
- Seat cushions are sold separately.
Bunu ayrı olarak sarar mısınız, lütfen?
- Could you wrap this separately, please?