Bir anlamda haklısın.
- You're right in a sense.
Ben bir anlamda asabiyim.
- I am nervous in a sense.
Bir bakıma, o doğrudur.
- In a sense, it is true.
Bir bakıma, yanılıyorsun.
- In a sense, you are wrong.
... So in that sense, there's not that much disruption to be ...
... Sometimes there is not a single answer that makes sense ...