Tom arkadaş canlısı bir adam gibi görünüyor..
- Tom appears to be a friendly guy.
Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.
- Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.
Erkek arkadaşım akıllı, yakışıklı, ve cana yakındır.
- My boyfriend is smart, handsome, and friendly too.
Tom kesinlikle cana yakındır.
- Tom certainly is friendly.
Bana dostça bir öğüt verdi.
- He gave me a piece of friendly advice.
Beyefendi ile dostça bir konuşma yaptık.
- We had a friendly talk with the gentleman.
Ken dost canlısı bir kişi olarak görünüyor.
- Ken appears to be a friendly person.
Bir at dost bir hayvandır.
- A horse is a friendly animal.
Bu araba az yakıt tüketir ve daha çevre dostudur.
- This car is less fuel-hungry and more environmentally friendly.
Bu ev çevre dostudur.
- This house is environmentally friendly.
Tom samimi bir insan gibi görünüyor.
- Tom seems to be a friendly person.
Ben onunla samimiyim.
- I am friendly with her.