Tüm çabalarımız boşunaydı.
- All our efforts were in vain.
Ben onunla boşuna dost kalmaya çalıştım.
- I tried to keep in with her in vain.
Karısını mutlu etmeye çalıştı fakat boş yere.
- He tried to make his wife happy, but in vain.
Ağlamamak için boş yere çabaladı.
- She tried in vain not to cry.
Thou shalt not take the name of the LORD thy God in vain.