Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar. - The younger generation looks at things differently.
Daha genç kuşak şeylere farklı şekilde bakar.
The younger generation looks at things differently.
Farklı şekilde tepki vermeliydim. - I should've reacted differently.
Farklı şekilde tepki vermeliydim.
I should've reacted differently.