Özenle hazırladığım konuşmamı yaptım.
- I gave my carefully prepared speech.
Polis kutuyu dikkatlice kaldırdı.
- The policeman lifted the box carefully.
Şeylerin üzerinde çok dikkatlice düşünmeyi seven tipim.
- I'm the type who likes to think things over very carefully.
Ben onu dikkatle dinlemeye çalıştım.
- I tried to listen to him carefully.
Talimatları dikkatle okursanız, yanlış yapmazsınız.
- You can't go wrong if you read the instructions carefully.
Onu itinayla ambulansa kaldırdılar.
- They lifted him carefully into the ambulance.