importunity; earnestness

listen to the pronunciation of importunity; earnestness
Английский Язык - Турецкий язык

Определение importunity; earnestness в Английский Язык Турецкий язык словарь

opportunity
fırsat

O,müzeyi ziyaret etme fırsatından yararlandı. - He took advantage of the opportunity to visit the museum.

O, fırsatı en iyi şekilde değerlendirdi. - He made the best of the opportunity.

opportunity
olanak
opportunity
{i} fırsat, elverişli durum
opportunity
uygun zaman
opportunity
münasebet
opportunity
elverişli zaman
opportunity
firsat çıkmak
opportunity
{i} şans

Tom başka bir şansı hak ediyor. - Tom deserves another opportunity.

Bazı değişiklikler yapma şansımız var. - We have the opportunity to make some changes.

opportunity
{i} uygun durum
Английский Язык - Английский Язык
opportunity
importunity; earnestness
Избранное