Belediye başkanı ona şehrin anahtarını sundu.
- The mayor presented him with the key to the city.
Kaç tane anahtar? Pepperberg sordu.
- How many keys? asked Pepperberg.
Anahtarımı yolda iken kaybetmiş olmalıyım.
- I must have lost my key along the way.
Tom anahtarı cebine koydu.
- Tom put the key into his pocket.