Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Ben görüntüleri indiriyorum.
- I am downloading the images.
Tom oğlunun yatak odasını kedi ve köpek resimleriyle boyadı.
- Tom painted his son's bedroom with images of dogs and cats.
Dünya'nın Ay'dan görüntüsü, 20. yüzyılın ikonik resimlerinden birisidir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Bu skandal, şirketimizin kamuoyundaki imajına ciddi olarak zarar verdi.
- This scandal has severely damaged the public image of our company.
Şirket imajını geliştirmeye çalışıyor.
- The company is trying to improve its image.
Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.
- Music that doesn't transmit feelings, images, thoughts, or memories is just background noise.
O, büyük babanın canlı görüntüsüdür.
- It's the living image of your grandfather.
En sevdiğiniz resim düzenleme yazılımı hangisi?
- What's your favorite image editing software?
Image Viewer bir resim görüntüleme yazılımıdır. Bu yazılım çok küçük bir programdır. Bu yazılımda sadece basit fonksiyonlar var. Bu, Tatoeba Project kullanıcıları tarafından çevrilebilir.
- Image Viewer is an image viewing software. This software is a very small program. This software has basic functions only. This is translatable by Tatoeba Project users.
Heykeltıraş ahşabı Buda'nın görüntüsü şeklinde oydu.
- The sculptor carved wood into an image of Buddha.
Heykeltıraş ahşabı Buda'nın görüntüsü şeklinde oydu.
- The sculptor carved wood into an image of Buddha.
Onun bütün umursadığı onun görüntüsüdür.
- All he cares about is his image.
Dünyanın Ay'dan görünümü, 20. yüzyılın simgesel görüntülerinden biridir.
- The view of the Earth from the Moon is one of the iconic images of the 20th century.
Tom aynı görüntünün daha büyük versiyonunu görebilsin diye minyatür çizim üzerine tıkladı.
- Tom clicked on the thumbnail so he could see a larger version of the same image.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
- I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.
Şeytanın var olmadığını düşünüyorum, bence insanlık onu yarattı,kendi hayalinde ve tasvirinde
- I think the devil doesn't exist, but man has created him, he has created him in his own image and likeness.
Ben onun o zaman ne kadar acımasız olduğunu hayal edemiyordum.
- I could not image how cruel he was at that time.
Biz yaşamı kendi suretimizde yarattık.
- We've created life in our own image.
Biz Tanrı'nın suretinde yaratıldık.
- We were created in God's image.
Onlar birbirlerinin benzeri.
- They are the spitting image of one another.
we look into a pair of eyes deep as our own, imaging our own, but all unconscious of us; to whom we for the time are become as spirits and invisible!.
... You see those row of images at the bottom. ...
... We've brought the maps and the web pages and the images ...