Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
- I like to play sport for fun not for competition.
Sadece zevk için okula gelmeyin.
- Don't come to school just for fun.
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
- He learnt the periodic table by heart just for fun.
Buralarda eğlence için ne yaparsın?
- What do you do for fun around here?
Şakadan böyle bir şey yapmayın.
- Don't do such a thing in fun.
Şakacıktan öldürdüğün sincap ciddi olarak ölür.
- The squirrel that you kill in jest, dies in earnest.