Roger bulabildiği herhangi bir işte gün boyunca çalıştı.
- Roger worked at any job he could find during the day.
Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır.
- The island is covered with ice and snow during the winter.
Ders süresince telefonu çaldı.
- Her cellphone rang during class.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil.
- She is never online, even during her vacation.
O, yolculuğu esnasında bir günlük tuttu.
- He kept a diary during the trip.
Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar.
- Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.
O, seyahatleri sırasında çok sayıda etkileyici insanlarla tanıştı.
- He met many fascinating people in the course of his travels.