iltizam of

listen to the pronunciation of iltizam of
Английский Язык - Турецкий язык
iltizamı
iltizam
Mültezim, Osmanlı toprak sisteminde açık artırma usulüyle, belirli eyaletleri (Özellikle merkezden uzak olanları) kiraya vermeye iltizam, iltizam sahibi olan kişiye de mültezim denirdi
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение iltizam of в Турецкий язык Турецкий язык словарь

iltizam
Mültezim, Osmanlı toprak sisteminde açık artırma usulüyle, belirli eyaletleri (Özellikle merkezden uzak olanları) kiraya vermeye iltizam, iltizam sahibi olan kişiye de mültezim denirdi. Bu yolla elde edilen para doğrudan devlet kasasına giderdi. İltizam usulü kiraya verilen eyaletlerde çalışan devlet görevlilerin maaşını devlet karşılardı
iltizam
Devlete ait bazı gelirlerin tahsili; kefil gösterilmek ve bedeli muayyen taksitlerle ödenmek üzere alınması anlamında kullanılan bir deyim
iltizam
Kayırma, bir tarafı tutma
iltizam
Gerekli bulma
iltizam
(Osmanlı Dönemi) sarılma, gerekli görme, birinin tarafını tutma
iltizam
Kamu gelirlerini kiralamaya dayanan vergi toplama sistemi
iltizam
Kesenek
İLTİZAM
(Hukuk) Bir vergi veya resmin toplanmasını belli bir ücret karşılığında bir kişiye bırakma sözleşmesi
İLTİZAM
(Osmanlı Dönemi) Kendine lâzım kılma. İcrasına cehdettiği şeyi kendi üzerine vâcib kılma. Mülâzemet etme. Gerekli bulma
İLTİZAM
(Osmanlı Dönemi) Tarafgirlik etme, birinin tarafını tutma
İLTİZAM
(Osmanlı Dönemi) Onyedinci y.y. dan itibâren devlete gelir getiren kaynaklar, yavaş yavaş belirli bedel karşılığında şahıslara verilmeğe başlandı. Bu usulün adı iltizamdı. İltizamı üzerine alan kimseler, yani mültezimler; geliri devlete peşin olarak öderler, sonra bunu halktan tahsil ederlerdi. (Bak: Mültezim)(Dimağda merâtib var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evve
Турецкий язык - Английский Язык

Определение iltizam of в Турецкий язык Английский Язык словарь

iltizam
causing, bringing about
iltizam
hist. farming (taxes or other state revenues)
iltizam
favoring, supporting
iltizam
deeming (something) necessary
iltizam of
Избранное