illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
Английский Язык - Турецкий язык

Определение illustration search example в Английский Язык Турецкий язык словарь

women
kadınlar

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Kadınlar gerçekten ellerinden geleni yaptılar. - The women really gave it their utmost.

children
çocuklar

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar. - Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.

women
kadın

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

men
adam

İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar. - Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.

Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü. - Dima slept with 25 men in one night and then killed them.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir. - According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

O, ırkçı gruplarla temas halinde olduğunu mahkemede itiraf etti. - He confessed in court that he was in touch with racist groups.

men
erkek

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
Английский Язык - Английский Язык
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Расстановка переносов

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Турецкое произношение

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Произношение

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
Избранное