illustration search example

listen to the pronunciation of illustration search example
Английский Язык - Турецкий язык

Определение illustration search example в Английский Язык Турецкий язык словарь

women
kadınlar

Japon kadınları bebeklerini sırtlarında taşırlar. - Japanese women carry their babies on their backs.

Kadınlar gerçekten oldukça tehlikeliler. Bu konuda ne kadar çok düşünürsem, o kadar çok yüz örtüsünün arkasındaki nedeni anlayabileceğim. - Women really are quite dangerous. The more I think about this, the more I'm able to understand the reasoning behind face covering.

children
çocuklar

Ana baba, çocuklarına verilecek eğitim türünü seçmek hakkını öncelikle haizdirler. - Parents have a prior right to choose the kind of education that shall be given to their children.

O, çocuklarını kendi etrafına topladı. - He gathered his children around him.

women
kadın

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

Kadınlar ondan hoşlanmadılar. - Women didn't care for him.

men
adam

Genç adamlar tüm zorluklara rağmen bunu yapacaklarını söylediler. - The young men said that they would do it despite all of the difficulties.

İki adam rekabet kazasından sonra Taiwan'da kollarını koparttılar. - Two men had their arms severed in Taiwan after a tug-of-war accident.

children
i., çoğ., bak. child
children
çocuk

Caddede oynamak çocuklar için tehlikelidir. - It is dangerous for children to play in the street.

ÇHS'ye göre, 18 yaşından küçük tüm insanlar çocuk olarak kabul edilir. - According to the CRC, all people under 18 are considered to be children.

men
insan/erkek/adam
children
çocukları

Çocukları çantaya koymayın. - Don't put children into the bag.

Çocuklarımızın güvenliği için, lütfen yetişkin sitelerine girmeyin. - For our children to be safe, please do not enter adult sites.

children
(Bilgisayar) alttakiler
children
döl döş
women
kadın milleti
men
(Tıp) Her ay tekrarlayan uterus kanaması (adet) anlamına önek
groups
gruplar

O, birçok gruplara konuşmalar yaptı. - He made speeches to many groups.

Küçük gruplar halinde ödev üzerinde çalışın. - Work on the assignment in small groups.

men
erkek

Biz, erkekler kadınları beklemeye alışığız. - We men are used to waiting for the women.

Bu genç erkekler ebeveynlerinden bağımsızlar. - Those young men are independent of their parents.

children
childs
women
i., çoğ., bak. woman
Английский Язык - Английский Язык
photographs
men
children
women
groups
illustration search example

    Расстановка переносов

    il·lus·tra·tion search ex·am·ple

    Турецкое произношение

    îlıstreyşın sırç îgzämpıl

    Произношение

    /ˌələsˈtrāsʜən ˈsərʧ əgˈzampəl/ /ˌɪləsˈtreɪʃən ˈsɜrʧ ɪɡˈzæmpəl/
Избранное