Gergedanlar yasadışı olarak öldürülüyor.
- Rhinos are being illegally killed.
Birçok insan, ülkede yasadışı olarak yaşıyor.
- Many people are living illegally in the country.
Kaçak ağaç kesimi önemli ölçüde azalmıştır.
- Illegal logging has decreased considerably.
Tom kaçak bir yabancı.
- Tom is an illegal alien.
Oyların çoğu yasadışıydı.
- Many of the votes were illegal.
Çelik tuzakları yasadışıdır.
- Steel traps are illegal.
Yasal olmayan bir şey yapmadık.
- We didn't do anything illegal.
Bu yasal olmayan bir işlemdir.
- This is an illegal procedure.
Çimlerde yürümek yasak ama ya koşmak?
- It's illegal to walk on the grass, but what about running?
Hükümet yasadışı yabancıları yasaklamanın bir parçası olarak kovuyor.
- The government is expelling illegal aliens as part of a crackdown.
Kanuna aykırı park etmekten, ona 5.000 yen ceza verdiler.
- They fined him 5,000 yen for illegal parking.
He received a ticket for illegally parking next to a fire hydrant.
... to come legally and for those that are here illegally today? What's a question I think ...
... So for instance, I would not give driver's licenses to those that have come here illegally ...