Определение ilkeler в Турецкий язык Английский Язык словарь
- policies
- (Bilgisayar) policies for
- abcs
- principles
We hold the same principles.
-Aynı ilkelere sahibiz.
You must live up to your principles.
-İlkelerine uyarak yaşamalısın.
- alphabet
- Abc
- ilke
- principle
Hope, not fear, is the creative principle in human affairs.
-Korku değil, umut insan ilişkilerinde yaratıcı ilkedir.
He sticks to his principles.
-O, ilkelerine bağlıdır.
- ilke
- {i} tenet
- ilke
- {i} basis
- ilke
- motto
- ilke
- {i} guideline
- ilke
- principal
- ilke
- (Dilbilim) maxim
- ilke
- rule
Majority rule is a basic principle of democracy.
-Çoğunluk kuralı demokrasinin temel ilkesidir.
- ilke
- teaching
- ilke
- (Ticaret) norm
- ilke
- precept
- yerel ilkeler
- (Bilgisayar) local policies
- ilke
- gospel
- ilke
- cause
When we hear of a divorce we assume that it was caused by the inability of those two people to agree upon fundamentals.
-Bir boşanma duyduğumuzda biz bunun o iki kişinin temel ilkeler üzerinde anlaşmaya varma yetersizliğinden kaynaklandığını varsayıyoruz.
- ilke
- rudiments
- bilimsel ilkeler
- scientific norms
- genel ilkeler
- general
The general principles of this programme are still valid today.
-Bu programın genel ilkeleri bugün hâlâ geçerlidir.
- hakça ilkeler
- (Hukuk) equitable principles
- ilke
- law
- ilke
- principle; element, basic unit; basis
- ilke
- basic unit: Atomlar, cisimleri oluşturan ilkelerdir. Atoms are the basic units of which material things are composed
- ilke
- doctrine
- ilke
- canon
- ilke
- keynote
- ilke
- principle; (a) fundamental, (an) essential
- ilke
- (Hukuk) basis, principle
- ortak ilkeler
- (Hukuk) joint principles
- tanrısal ilkeler
- hypostasis
- temel ilkeler
- tramlines
- temel ilkeler
- (Hukuk) fundamental principles
- ön kılavuz ilkeler
- (Hukuk) introductory guidelines
- İlke
- policy
Google Translate is not good enough for Ubuntu Translations. Furthermore, this is against Ubuntu policy.
-Google Translate, Ubuntu Çevirileri için yeterince iyi değildir. Ayrıca bu, Ubuntu ilkesine de aykırıdır.
That would violate our policy.
-Bu bizim ilkelerimizi ihlal eder.
Связанные Термины
Определение ilkeler в Английский Язык Английский Язык словарь
- ilke
- Same - Geoffrey Chaucer
- ilke
- Same
Связанные Термины
Определение ilkeler в Турецкий язык Турецкий язык словарь
- ilke
- Başka şeylerin kendisinden türediği ilk madde, öge, unsur
- ilke
- Davranış kuralı: "Bence ahlakın bir ilkesi, bir kökü vardır
- ilke
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, prensip
- ilke
- Temel düşünce, temel inanç, umde, unsur, prensip
- ilke
- Prensip
- ilke
- Temel bilgi
- ilke
- Temel düşünce, temel inanç, umde, unsur, prensip: "İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı."- H. Taner
- ilke
- Sana yapılmasını istemediğini sen de başkasına yapma."- N. Ataç
- ilke
- Davranış kuralı
- İLKE
- (Osmanlı Dönemi) Bak: Unsur - Umde - Mebde
- İlke
- (Hukuk) UMDE