The two buses resemble each other at first glance.
- İlk bakışta bu iki otobüs birbirine benziyor.
Don't worry. He may look intimidating at first glance, but he's actually a very friendly person.
- Endişelenme. İlk bakışta korkutucu gözükebilir, ama aslında çok arkadaş canlısı bir insandır.
I recognized her at first sight.
- Ben onu ilk bakışta tanıdım.
Our peoples have more in common than can be seen at first sight.
- Bizim halkların ilk bakışta görülebilenden daha çok ortak yönleri var.