ilkönce

listen to the pronunciation of ilkönce
Турецкий язык - Английский Язык
in the first instance
at the outset
first
first of all, first, firstly
at first
see ilk önce
foremost
first of all
firstly
ilk önce
firstly
ilk önce
first of all

First of all, I'm very worried about my daughter's health. - İlk önce ben kızımın sağlığı hakkında çok kaygılıyım.

ilk önce
begin with
ilk önce
at the outset
ilk önce
at first

I hated Tom at first. - Tom'dan ilk önce nefret ettim.

No one believed me at first. - İlk önce kimse bana inanmıyordu.

ilk önce
before hand
ilk önce
first and foremost
ilk önce
transmitting
ilk önce
in the first place

How did you hear about Tatoeba in the first place? - Tatoeba'yı ilk önce ne zaman duydun?

Tom should've told Mary the truth in the first place. - Tom gerçeği ilk önce Mary'ye söylemeliydi.

ilk önce
first of all, first; to begin with; at first, initially, in the beginning, at the outset
ilk önce
first

I want to eat some cake first. - Ben ilk önce biraz pasta yemek istiyorum.

The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin. - Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.

Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ilkönce в Турецкий язык Турецкий язык словарь

ilk önce
Önce, en önce, en başta
ilk önce
(Osmanlı Dönemi) evvela
İlk önce
ilkten
ilkönce
Избранное