First of all, I'm very worried about my daughter's health.
- İlk önce ben kızımın sağlığı hakkında çok kaygılıyım.
He didn't believe it at first.
- O, ona ilk önce inanmadı.
No one believed me at first.
- İlk önce kimse bana inanmıyordu.
I didn't want to be here in the first place.
- İlk önce burada olmak istemedim.
How did you hear about Tatoeba in the first place?
- Tatoeba'yı ilk önce ne zaman duydun?
Please beat the rug, first.
- Lütfen ilk önce halıyı temizle.
For him, divorce is a good invention, with one sole disadvantage: you have to get married first.
- Onun için boşanma tek dezavantajla iyi bir buluş: ilk önce evlenmek zorundasın.