Tom certainly seemed inspired.
- Tom kesinlikle ilhamlı görünüyordu.
I'm not inspired anymore.
- Artık ilhamlı değilim.
He was inspired to learn to fly.
The actor's inspired performance of Hamlet's soliloquy left the audience dumbfounded.
His book inspired me.
- Kitabı bana ilham verdi.
His speech inspired all the boys.
- Onun konuşması bütün erkeklere ilham kaynağı oldu.
You're an inspiration to us all.
- Hepimiz için bir ilham kaynağısın.
Tom is my inspiration.
- Tom benim ilham kaynağım.
I was inspired by Tom's speech.
- Tom'un konuşması bana ilham verdi.
It was a revelation to me.
- O benim için bir ilhamdı.