Определение ilgili в Турецкий язык Английский Язык словарь
- related
English and German are two related languages.
- İngilizce ve Almanca iki ilgili dildir.
Tom is distantly related to Mary.
- Tom Mary ile uzaktan ilgilidir.
- concerned
Why are you so concerned?
- Neden bu kadar ilgilisin?
I've been concerned about Tom.
- Tom'la ilgili endişeliyim.
- (Hukuk) relevant
The content of his speech is not relevant to the subject.
- Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
I thought his opinion was relevant.
- Onun fikrinin konu ile ilgili olduğunu düşünmüştüm.
- interested
Tom said that he was very interested in archery.
- Tom okçulukla çok ilgili olduğunu söyledi.
Tom is very interested in American history.
- Tom Amerikan tarihi ile çok ilgili.
- associated
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
There are comments associated with this question.
- Bu sorunla ilgili yorumlar bulunmaktadır.
- involved
I try to stay involved.
- Ben ilgili kalmaya çalışıyorum.
There's a lot of red tape involved in this procedure.
- Bu işlemle ilgili önemli ölçüde bürokrasi vardır.
- interested (in); concerned, involved; relevant; connected (with), related; concerning, regarding
- respective
- pertinent
Tom asked a few pertinent questions.
- Tom birkaç ilgili soru sordu.
- curious
- (Ticaret) concerning
The existing law concerning car accidents requires amending.
- Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
The Japanese Dentists Association affair is an incident concerning secret donations from the Japanese Dentists Association to Diet members belonging to the LDP.
- Japon Diş Hekimleri Birliği sorunu Japon Diş Hekimleri Birliğinden LDP ye ait olan Diyet üyelerine yapılan gizli bağışlarla ilgili bir olaydır.
- connected with
Mary collects anything that's connected with squirrels.
- Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
- engage
The media got wind of a rumor about his engagement and came quickly.
- Medyanın onun sözleşmesi ile ilgili bir söylenti rüzgarı vardı ve hızlı geldi.
Tom's parents congratulated him on his engagement.
- Tom'un anne-babası onun nişanı ile ilgili onu tebrik ettiler.
- germane to
- (Bilgisayar) re
- attached
- relating
- (Bilgisayar) contact
Hey! This is not the right place. You should contact the actual national coach for information regarding this.
- Hey! Bu doğru yer değil. Sen bununla ilgili bilgi için gerçek milli takım antrenörüyle temas kurmalısın.
- with regard to
With regard to the problem, they have another opinion.
- Sorunla ilgili olarak, onların başka bir görüşü var.
I have nothing to say with regard to that problem.
- Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- (Ticaret) regarding
The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
- Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
- companion
- relative
Listen to the facts relative to the issue.
- Sorunla ilgili gerçekleri dinleyin.
- interested in, curious about
- anent
- relevant: ilgili evraklar the relevant documents
- interested, concerned, involved: ilgili kişiler those concerned
- about
I will get in touch with you again about this matter.
- Bu konuyla ilgili seninle tekrar temasa geçeceğim.
On TV someone with a serious look on his face is talking about the problems of our country's future.
- Televizyonda, yüzünde ciddi bir görünümü olan birisi ülkemizin geleceği ile ilgili sorunlar hakkında konuşuyor.
- germane
- connected
There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
- Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
Mary collects anything that's connected with squirrels.
- Mary sincaplarla ilgili her şeyi toplar.
- pertaining to, related to, connected with, concerned with, relevant to, apropos of
- {i} corresponding
- hot
Our guide misinformed us about the location of the hotel.
- Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- appertaining
- assignor
- relevant of
- relate to
- of interest
- appertain
- attach
- gökyüzü ile ilgili
- celestial
- gelgit ile ilgili
- tidal
- ilgili olmak
- relate
- ilgili olmak
- come to
- ilgili olmak
- be pertinent to
- ilgili bulunmak
- respect
- ilgili olarak
- concerning
There is a rule concerning the use of knives and forks.
- Bıçak ve çatal kullanımı ile ilgili olarak bir kural vardır.
- ilgili olmak
- belong
- ilgili makama
- to the responsible department
- ilgili olma durumu, mensubiyet
- be about status, affiliation
- ilgili olmak
- refer
- ilgili olmak
- appertain, apply
- ilgili olmak
- bound up with
- ilgili olmak
- pertain, be pertinent to
- ilgili olmak
- be interested in
- ilgili bölüm
- respective department
- ilgili bölüm
- relevant department
- ilgili konu uzmanı
- (Askeri) subject matter expert
- ilgili makama
- to whom it may concern
- ilgili olmak
- apply
- ilgili olmak
- regard
- ilgili olmak
- appertain
- ilgili olmak
- to concern, to pertain to, to deal with sth
- ilgili olmak
- pertain
- ilgili olmak
- connect
- ilgili taraflar
- the parties concerned
- ilgili yönetmelik uyarınca
- pursuant to relevant by-law
- ilgili yönetmelik uyarınca
- according to the related code
- ilgili ürün
- (Hukuk) concerned product
- ile ilgili
- regarding
The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
- Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
Regarding this project, have you seen the contract?
- Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
- ile ilgili
- relevant to
The content of his speech is not relevant to the subject.
- Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.
- ile ilgili
- of
- ile ilgili
- with respect to
- ile ilgili
- (with) regard to
- ile ilgili
- re
- ile ilgili
- in respect to
- ile ilgili
- pertaining to
- ile ilgili
- concerning
There is a rule concerning the use of knives and forks.
- Bıçak ve çatal kullanımı ile ilgili olarak bir kural vardır.
The existing law concerning car accidents requires amending.
- Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.
- ile ilgili
- about
I don't know anything about her family.
- Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.
Before you make a decision about your marriage, you should have a consultation with your parents.
- Evlilik ile ilgili bir karar vermeden önce, ebeveynlerine danışmalısın.
- ile ilgili
- with
I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand.
- Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.
Do you have anything to say with regard to this matter?
- Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
- ile ilgili
- coupled with
- ile ilgili
- connected
- ile ilgili
- apropos
- ile ilgili
- related to
Opossums aren't related to rats.
- Keseli sıçanlar, fareler ile ilgili değildir.
Cancer may be related to viruses of some kind.
- Kanser bir tür virüs ile ilgili olabilir.
- ile ilgili
- interested in
Are you interested in photography?
- Fotoğraf ile ilgili misin?
Fadil became interested in Islam.
- Fadıl, İslam ile ilgili hale geldi.
- ile ilgili
- relative to
- ile ilgili
- over
He got over the shock of his father's death.
- Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.
Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period.
- Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.
- ile ilgili
- on
- ile ilgili
- associated with
Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle.
- Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.
- ilke ile ilgili
- principles related to
- ile ilgili olarak
- in connection with sb/sth
- ileum ile coccyx'le ilgili
- (Tıp) iliococcygeal
- ilik (ile ilgili)
- medullary
- ilk türe dönüş ile ilgili
- reversionary
- ilk üç incil ile ilgili
- synoptic
- illüzyon ile ilgili
- phantasmal
- ilâhiyatla ilgili
- theological
- batıl inançla ilgili
- superstitious
- denizcilikle ilgili
- (Hukuk) maritime
- ilgili olmak
- pertain to
- karın ile ilgili
- abdominal
- meslek ile ilgili
- vocational
- babil ile ilgili
- Babylonian
- beyin ile ilgili
- cerebral
- britanya ile ilgili
- British
- eğitimle ilgili
- scholastic
- hayvanlarla ilgili
- animal
My son likes books about animals.
- Oğlum hayvanlarla ilgili kitaplardan hoşlanır.
Let's sing a song about animals.
- Hayvanlarla ilgili bir şarkı söyleyelim.
- inek çiçek hastalığı ile ilgili
- vaccine
- kader ile ilgili
- weird
- kavrama ile ilgili
- cognitive
- kitaplarla ilgili
- bookish
- konu ile ilgili
- germane
- kır hayatıyla ilgili
- bucolic
- sesle ilgili
- phonic
- standart yapılan eşya ile ilgili
- utility
- testis ile ilgili
- testicular
- yönetimle ilgili
- administrative
- şahdamarlar ile ilgili
- carotid
- intiharla ilgili
- suicidal
Tom never told me he was having suicidal thoughts.
- Tom bana intiharla ilgili düşüncelere sahip olduğunu asla söylemedi.
- aile ile ilgili
- domestic
- anne (ile ilgili)
- maternal
- avrupa ile ilgili
- european
- baba (ile ilgili)
- paternal
- bademcik (ile ilgili)
- (Anatomi) tonsillar
- basil (ile ilgili)
- (Biyoloji) bacillary
- bel ile ilgili
- (Tıp) lumbar
- belediye/kent ile ilgili
- municipal
- besin (ile ilgili)
- pabular
- büro işleriyle ilgili
- clerical
- cenin (ile ilgili)
- foetal
- ceza ile ilgili
- penal
- demirle ilgili
- ferrous
- deri ile ilgili
- (Denizbilim) dermal
- dorsum ile ilgili
- (Tıp) dorsalis
- elle ilgili
- manual
- evlenme ile ilgili
- nuptial
- festival ile ilgili
- festive
- göbek (ile ilgili)
- (Anatomi) umbilical
- göbek (ile ilgili)
- omophalic
- güncel konularla ilgili
- relevant
- hacim ölçümüyle ilgili
- volumetric
- ikametgah ile ilgili
- residential
- ilgili kişi
- relevant person
- ilgili kişiye
- whom it may concern
- ilgili makam
- (Politika, Siyaset) concerned authority
- ilgili makama
- whom it may concern
- ilgili olarak
- in concern with
- ilgili olmak
- concern
- ilgili olmak
- belong to
- ilgili olmak
- care
- ilgili olmak
- deal with something
- ilgililer
- those concerned
- jeodezi ile ilgili
- (Askeri) geodetic
- kent ile ilgili
- urban
- kesici dişle ilgili
- incisal
- kuzey kutbu ile ilgili
- (Coğrafya) arctic
- mantar (ile ilgili)
- fungal
- metre ile ilgili
- metrical
- metre ile ilgili
- metric
- mide (ile ilgili)
- (Tıp) gastric
- ordu ile ilgili
- (Askeri) military
- sindirim sistemi ile ilgili
- (Tıp) gastrointestinal
- solunum (ile ilgili)
- (Tıp) respiratory
- strateji ile ilgili
- (Askeri) strategical
- tilki (ile ilgili)
- vulpine
- tiyatro sanatı ile ilgili
- drama
- tohum (ile ilgili)
- germinal
- yasa koyma ile ilgili
- (Ticaret) legislative
- yazı işleriyle ilgili
- clerical
- yuva ile ilgili
- nidal
- yıldız ile ilgili
- stellar
- zirve (ile ilgili)
- climactic
- çiçek (ile ilgili)
- (Tekstil) floral
- özel ders ile ilgili
- tutorial
- ilgili olmak
- deal with
- ilgililer
- they
They are related to colonization.
- Onlar sömürgecilikle ilgililer.
They're interested in swimming.
- Onlar yüzme ile ilgililer.
- kılla ilgili
- capillary
- armoni ile ilgili olan
- which is related to harmony
- dinle ilgili
- about religion
- düş ile ilgili, hayalî
- about falling, dream
- eleştirimcilikle ilgili olan
- eleştirimcilik that are related to
- evren bilimiyle ilgili, kozmolojik
- about the science of the universe, the cosmological
- hayatla ilgili
- about life
- hristiyanlıkla ilgili dinî kuruluş
- Christian religious organizations concerned with
- ilgili olarak
- connectedly
- ilgili olmak
- be into
- ilgili olmak
- to be about to
- ilgili olmak
- bound up
His life was bound up with the town's history.
- karayla, toprakla ilgili, karasal
- with black, territorial, terrestrial
- kazaklara özgü olan, kazaklarla ilgili olan
- peculiar to Jersey, which is associated with sweaters
- kromozomlarla ilgili
- on chromosome
- sayın ilgili
- to whom it may concern
- suyla ilgili, suya ilişkin
- related to water, water-related
- sınıfla ilgili
- related classifications
- tevrat ve incille ilgili
- about the Torah and the Bible
- vatan sevgisi ile ilgili şiirler
- poems about love and devotion to one's country
- veterinerlikle ilgili
- veterinary
- özbeklere özgü olan, özbeklerle ilgili olan
- which are peculiar to Uzbek, Uzbek is associated with
- İlgili
- involving
- afganistan ile ilgili
- Afghan
- afrika ile ilgili
- African
- agnostisizm ile ilgili
- agnostical
- agnostisizm ile ilgili
- agnostic
- ahlak kuralları ile ilgili
- casuistical
- ahlâk kuralları ile ilgili
- casuisticly
- akli faaliyetle ilgili
- noetic
- akraba katili ile ilgili
- parricidal
- alkaloid ile ilgili
- alkaloid
- alpler ile ilgili
- alpine
- alt deriyle ilgili
- dermal
- alşimi ile ilgili
- alchemic
- amazonlar ile ilgili
- Amazonian
- amca ile ilgili
- avuncular
- amca ile ilgili olarak
- avuncularly
- ameliyat ile ilgili
- operative
- amonyak ile ilgili
- ammoniac
- ana katilliği ile ilgili
- matricidal
- anlama ile ilgili
- noematic
- anne tarafıyla ilgili
- enatic
- antikalarla ilgili
- antiquarian
- anüs ile ilgili
- anal