Medication and alcohol often don't mix.
- İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
Tom hasn't asked for any pain medication.
- Tom herhangi bir ağrı kesici ilaç istemedi.
The state is going to reform its drug policies.
- Devlet ilaç politikalarında reform yapacak.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
I need medicine. Where is the pharmacy?
- Bana ilaç gerek. Eczane nerede?
I need medicine. Where is the pharmacy?
- Bana ilaç gerekiyor. Eczane nerede?
Have you taken your pills?
- İlaçlarınızı aldınız mı?
The patient felt the worse for having taken the pills.
- Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu.
I cured my cold with this medicine.
- Nezlemi bu ilaçla tedavi ettim.
No medicine can cure this disease.
- Hiçbir ilaç bu hastalığı tedavi edemez.
The physician prescribed his patient some medicine.
- Doktor hastasına biraz ilaç yazdı.
More and more physicians have begun to use the new medicines.
- Gittikçe daha fazla doktor yeni ilaçlar kullanmaya başladı.
What is the best remedy for colds?
- Soğuk algınlıkları için en iyi ilaç nedir?
Is there a home remedy for headache?
- Başağrısı için evde bir ilaç var mı?
Tom needs his medication.
- Tom'un ilaç tedavisine ihtiyacı var.
The medication is working.
- İlaç tedavisi işe yarıyor.
Are you taking your meds?
- İlaçlarını alıyor musun?
They changed my meds.
- Onlar benim ilaçlarımı değiştirdi.
Tom is dealing drugs.
- Tom ilaçları dağıtıyor.
Her husband is heavily dependent on drugs.
- Kocası ilaçlara aşırı bağımlıdır.
I will prescribe a febrifuge to you.
- Size bir ateş düşürücü ilaç yazacağım.