ikidir

listen to the pronunciation of ikidir
Турецкий язык - Английский Язык
for the second time
iki
two

I bought two dozen pencils. - İki düzine kalem satın aldım.

I saw a movie for the first time in two years. - İki yılda ilk kez bir film izledim.

iki
brace

The orthodontist told him he'd need braces for at least two years. - Ortodontist ona en az iki yıl süreyle pantolon askısına ihtiyacı olacağını söyledi.

iki
twain

Your words split my heart in twain. - Sözleriniz kalbimi ikiye böldü.

iki
number 2

The number 2015 is represented as 11111011111 in binary. - 2015 numarası ikili olarak 11111011111 olarak gösterilir.

iki
{i} couple

We had a couple glasses of wine. - İki bardak şarabımız vardı.

He's only a couple of years older than me. - O benden yalnızca iki yaş büyük.

iki
bi
iki
{s} dual

Only in love are unity and duality not in conflict. - Birlik ve ikilik yalnızca aşkta çatışma içinde değildir.

iki
duo-
iki
a couple of

See you in a couple of minutes. - İki dakika içinde görüşürüz.

I asked Tom a couple of questions. - Tom'a iki soru sordum.

iki
bi-
iki
(Tıp) dipole
iki
either

Either of the two must go. - İkisinden biri gitmeli.

Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth. - Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.

iki
deux
iki
eucre
iki
di-
iki
dyad
iki
both

Hold the vase with both hands. - Vazoyu iki elinle tut.

Both of my parents were brought up in the country. - Ebeveynlerimin her ikisi de ülkede yetiştirildiler.

iki
the two

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Tell me which of the two cameras is the better one. - İki kameradan hangisinin daha iyi olduğunu bana söyle.

İki
you two
iki
amphi
iki
two, double
iki
duo

Tom and Mary are a musical duo. - Tom ve Mary müzikal bir ikilidir.

iki
dyad; two
iki
ambi

Half of his class can write with both hands; they're ambidextrous. - Sınıfının yarısı iki eliyle de yazabilir; onlar çok yönlüdür.

Tom and Mary were both ambitious. - Tom ve Mary her ikisi de hırslı.

iki
twospot
iki
euchre
iki
twi
iki
double

They need to eat double that amount. - O miktarın iki katını yemeliler.

The only room available is a double. - Mevcut tek oda iki kişiliktir.

iki
di
Английский Язык - Английский Язык

Определение ikidir в Английский Язык Английский Язык словарь

iki
Breath The physical act of respiration Also will power
iki
KA იბი [igi]
iki
Russian for `Space Research Institute' of the (`Russian Academy of Sciences'' -- RAS)
iki
Breath Iki refers more to the physical act of respiration, while kokyu signifies the deeper cosmological aspects of breathing
Турецкий язык - Турецкий язык
ikidir
Избранное