What is needed is more time.
- İhtiyaç duyulan şey daha fazla zaman.
I've done everything that needed to be done.
- Yapılmasına ihtiyaç duyulan her şeyi yaptım.
Tom may take all the time he needs.
- Tom ihtiyaç duyduğu tüm zamanı alabilir
The older you get, the less sleep you need.
- Ne kadar yaşlanırsanız, uykuya o kadar az ihtiyaç duyarsınız.
They were needed in South America.
- Güney Amerika'da onlara ihtiyaç duyuldu.
I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere.
- Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.