ihtiyaç duymak

listen to the pronunciation of ihtiyaç duymak
Турецкий язык - Английский Язык
need
to feel a/the need (for)
stand
to feel the need (for), to need
depend
call for
ihtiyaç duy
{f} need

The families of the factory workers need schools, hospitals, and stores, so more people come to live in the area to provide these services, and thus a city grows. - Fabrika işçilerinin aileleri okul, hastane ve mağazalara ihtiyaç duyar; böylece bu hizmetleri sağlayacak daha fazla insan yaşamak için bu bölgeye gelir ve de bir şehir oluşur.

The older you get, the less sleep you need. - Ne kadar yaşlanırsanız, uykuya o kadar az ihtiyaç duyarsınız.

ihtiyaç duyma
need

I have so many things I don't need. - İhtiyaç duymadığım pek çok şeyim var.

Europe doesn't need anyone. - Avrupa hiç kimseye ihtiyaç duymaz.

ihtiyaç duyma
requiring
ihtiyaç duyma
needing

You won't be needing that where you're going. - Gittiğin yerde buna ihtiyaç duymayacaksın.

ihtiyaç duy
{f} needed

I'd like to stay and help, but I'm needed elsewhere. - Kalıp yardımcı olmak istiyorum ama bana başka bir yerde ihtiyaç duyuluyor.

I suddenly needed a car. - Aniden bir arabaya ihtiyaç duydum.

az ihtiyaç duymak
need little
acil ihtiyaç duymak
be in urgent need of
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ihtiyaç duymak в Турецкий язык Турецкий язык словарь

İhtiyaç duyma
(Osmanlı Dönemi) İRTİFAK
İhtiyaç duymak
muhtaç olmak
İhtiyaç duymak
gereksinmek
ihtiyaç duymak
Избранное