Tom made one serious omission.
- Tom ciddi bir ihmalde bulundu.
He is neglecting his research these days.
- O, bu günlerde yaptığı araştırmayı ihmal ediyor.
Tom was accused of neglecting his duty.
- Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.
The opposition accused the prime minister of negligence.
- Muhalefet başbakanı ihmalkarlıkla suçladı.
I'm displeased with your negligence.
- İhmalkarlığından memnun değilim.
Tom has been neglecting his work lately.
- Tom son zamanlarda işini ihmal ediyor.
He criticized me for neglecting my duty.
- Görevimi ihmal ettiğim için beni eleştirdi.
It was careless of me to forget to answer your letter.
- Mektubuna cevap yazmayı unutmak benim ihmalkarlığımdı.
It was careless of you to forget your homework.
- Ödevini unutman ihmalkarlıktı.
Tom was accused of neglecting his duty.
- Tom görevini ihmal etmekle suçlandı.
He was blamed for neglect of duty.
- O, görevini ihmal etmekle suçlandı.
The new park turned into one of the most neglected places in the city.
- Yeni park, kentin en çok ihmal edilen yerlerinden birine dönüştü.
The neglected room remained unoccupied.
- İhmal edilen oda boş kaldı.
Tom neglected his work.
- Tom işini ihmal etti.
He neglected his duties.
- O görevlerini ihmal etti.