Şimdi değilse, öyleyse ne zaman?
- If not now, then when?
Çoğunluğu değilsede, çok sayıda profesyonel çevirmen sadece kendi ana dillerine çeviri yapmaktadırlar.
- Many, if not most, professional translators only translate into their native language.
Bir insanın yaşama hakkı varsa öyleyse bir insanın aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa, o zaman yaşamak bir hak değil ama bir zorunluluktur.
- If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.
Bir insanın yaşama hakkı varsa, aynı zamanda ölme hakkı da olmalı. Eğer yoksa; o zaman yaşamak bir hak değil, zorunluluktur.
- If one has the right to live, then one should also have the right to die. If not, then living is not a right, but an obligation.
Bu akşam partiye gider misin? Olmazsa gidip film izleyelim.
- Will you be going to the party tonight? If not, let's go watch a movie.
... YOU'RE NOT A CUSTODIAN, YOU'RE A CHAMPION. ...
... he supported it? He said, “I'll get back to you.†And that's not the kind of advocacy ...